Maya Meselesi
Medya her gün cilalar yontulmamış odunu
Soyar, resmini basar ve pazarlar kadını
Kanundan kaçmak için hırsız, hortumcu, haydut
Kendine siper yapar Atatürk’ün adını.
Mebus Beğ
Vallahi sıtkımı sıyırdım senden,
Tiksintimi naz belleme mebus beğ.
Yoksulluktan yanan kara bağrımı,
Isınacak köz belleme mebus beğ.
Mosturan meydanda sağol, çok yaşa(!)
Benim tütüne zam, senin maaşa..
Bulgur bulamazken çorbaya, aşa
On kuruşu az belleme mebus beğ.
Refah-mefah deme bari utan da,
Ne var, ne yok gez de öğren vatanda.
Ekin biçen de bir, sarhoş yatan da.
Ağıdımı caz belleme mebus beğ.
Yevmiyem on lira senede üç ay,
Dokuzu işsizlik vay efendim vay..
Üstelik benimle edersin alay,
Vatandaşı yoz belleme mebus beğ.
Çalışa çalışa kuruyor kanım,
Vergi şeleğinden çıkıyor canım;
Sen insansın amma ben de insanım..
Yolunacak kaz belleme mebus beğ.
Gruba esirsin, lidere dayak..
Uçuruma sürür beni bu ayak.
Tama vekilimsin, şu hâlime bak
Haksızlığı haz belleme mebus beğ.
Görevin sırf parmak kaldırmak değil,
Biraz da milletin derdine eğil.
Meclise hürmet et, ne döv, ne dövül..
Hizmet belle, söz belleme mebus beğ.
Dinime sövene hürmet edersin;
Din yalnız benim mi? Söyle ne dersin?
Lâiklik turşusun ölçüsüz yersin;
Zehirini tuz belleme mebus beğ.
Merak Etme
Yağmur mu yağacak? . Sakin ol sakin
Balıklar ıslanmaz hiç merak etme..
Rutubet çeliği çürütür, lâkin
Kehribar paslanmaz hiç merak etme..
Var istersen ömür boyu hayâl kur
Teni temizlemez kirleten çamur
“Kadın-erkek tanınmıyor” deme dur
Erkekler süslenmez hiç merak etme..
Gölge gölge gezip yorulan kişi,
Bil ki şerefinden vurulan kişi.
Allah’ın ipine sarılan kişi,
Gölgeye yaslanmaz hiç merak etme..
Et-kemik örtüdür, asliyet canda
Baharın yolcusu kışlamaz handa
Şamata koparsan, davul çalsan da
Ölüler seslenmez hiç merak etme..
Ateşten halkadır hilenin kârı;
Çatlar sıkletinden ruhun cidarı.
Yedikçe acıkır hırs canavarı
Doyarak beslenmez hiç merak etme..
Mirasyedi Nesil
Devlet devlet diye naralar atıp
Devleti harcadık... daha ne kaldı?
Milli duyguları ucuza satıp
Milleti harcadık... daha ne kaldı?
Parti merkezleri kıblemiz oldu
Kirli-paslı giren tertemiz oldu(!)
Kazanan kesemiz, midemiz oldu
Ümmeti harcadık... daha ne kaldı?
PKK “Kürdüm” der, Kürtleri vurur
Alevî, Sünnî’den uzakta durur
Dindar, karşısında lâik’i bulur
Vahdeti harcadık... daha ne kaldı?
Nereye baktıksa hoş bakamadık
Bir düştük, bir daha hiç kalkamadık
Sarıldık dünyaya, bırakamadık
Ahreti harcadık... daha ne kaldı?
Dilendik batıda, dağıttık şarkta
Ar-namus kalmadı ev ile barkta
Ekranda, sahnede, caddede, parkta
İffeti harcadık... daha ne kaldı?
Sözleri, zehirli yılan ettik biz
Her şeyi her şeyi yalan ettik biz
Sevgiyi, dostluğu talan ettik biz
Hürmeti harcadık... daha ne kaldı?
Şartlandık en cani arzular için
Koymadık tek mâni, arzular için
Üç günlük nefsânî arzular için
Cenneti harcadık... daha ne kaldı?
Vurduk, çaldık, çırptık bin bir iş yaptık
Gözümüze, gönlümüze diş yaptık
Yöneldik israfa, gösteriş yaptık
Nimeti harcadık... daha ne kaldı?
Saldılar batıya, bir batıl izden
Umutlar, hayaller kırıldı dizden
Sılayı aldılar ellerimizden
Gurbeti harcadık... daha ne kaldı?
Zevk-safa içinde şah ile vezir
Biri “hâkimim” der, birisi “Hızır”
Bekledik bekledik gelmedi huzur
Mühleti harcadık... daha ne kaldı?
Çağ delirdi... beden hasta, can hasta
Haram dolu, riya dolu her tasta
Akıl iflastadır, amel iflasta
Rahmeti harcadık... daha ne kaldı?
Ahbaplık-komşuluk nerde erenler?
Duruyorsa haber versin görenler
Söyleyin söyleyin eski yârenler
Sohbeti harcadık... daha ne kaldı?
Sünneti kaybettik, farzı kaybettik
Sahabeden miras tarzı kaybettik
Manevî talebi, arzı kaybettik
Kısmeti harcadık... daha ne kaldı?
Mukayeseli Tahlil
Devletin yufkası, derini yoktu
Despotun sıcağı, serini yoktu
Rejimin yarası, irini yoktu
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Bayram, tarih unutmazdı büyükler
Vatandaşı uyutmazdı büyükler
Yan tutmazdı, kin tutmazdı büyükler
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Yargı bağımsızdı, yargıçlar adil,
Vakta ki çok şeyler edildi tadil
Aşkı yeğ tutardık hırsa muadil
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Medyamız bu denli barbar değildi
Ruh mülevves, surat pancar değildi
İnsanlar insandı, sansar değildi
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Dostlara “can” derdik candan ilhamla
Haramdan korkardık dinden ilhamla
Yarını görürdük dünden ilhamla
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Tek kimlik taşırdık, tek tip değildik
Kendi yurdumuzda garip değildik.
Çeteye, mafyaya sahip değildik
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Devletliler soyamazdı devleti
Dönek piçler oyamazdı devleti
Gözbağcılar boyamazdı devleti
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Ayaktayken ananemiz, töremiz
Düşe düşe pul olmadan paramız
Dindar-laik açılmadan aramız
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Hak-hukuk, insanlık ölmeden önce
Dayatmalar çıkıp gelmeden önce
Seksenlikler umut olmadan önce
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Cuntalar-muntalar yoktu o zaman
Cilalı suntalar yoktu o zaman
Kolalar, fantalar yoktu o zaman
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Saç-sakal, kıyafet yasak değildi
Toplantı-ziyafet yasak değildi
Düşünce, şikayet yasak değildi
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Atatürk'ü sömürmezdi maymunlar
Değerleri kemirmezdi maymunlar
Çalıp-çırpıp semirmezdi maymunlar
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Laiklik kılıncı bilenmemişti
Fikirler çamura belenmemişti
Beyinler bu denli sulanmamıştı
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Sonra mı? . Sonrası kaos, kargaşa
İnmiyor bir türlü kim çıksa başa
Yaya gidiyorduk Van'dan Maraş'a
Daha umutluyduk daha mutluyduk.
Ekran yoktu, erkân vardı eskiden
Damarlarda hür kan vardı eskiden
Ve vebalden korkan vardı eskiden
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Görmezdik mankeni, bilmezdik pop’u
Kızlara vurmazdı polisin cop’u
Kendi kalemize atmazdık topu
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Arızasız dönen çarkımız vardı
Deliden, densizden farkımız vardı
Senfonimiz yoktu, türkümüz vardı
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Millete tepeden bakmazdı rical
Herşeye burnunu sokmazdı rical
Korkutmaz, daraltmaz, sıkmazdı rical
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Kanları uysaldı ihtiyarların
Zimmeti olmazdı iktidarların
İtibarı vardı itibarların
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Mutluluk mezarda, umut iflasta
Dışımız ateşte, içimiz yasta
Bana sorarsanız en son kıyasta
Daha umutluyduk, daha mutluyduk.
Müjde
Su değdi çekirdeğe, sevda doldu yeşile
Filizlenen mânâlar arza 'DESTUR' diyecek.
Seksenlik ihtiyarlar nursuz geberse bile
Yeni doğan bebekler doğarken 'NUR' diyecek.
Bu akışı durdurmak gayri kimin haddine
Denizler gel edecek, göller 'BUYUR' diyecek.
Devrim yobazlarının çırpınması nafile
İman yüklü genç nesil dinsize 'DUR' diyecek.
Putları devirecek İslâm'ın sesi yine
Görenler 'GİTTİ ZULMET-GELDİ HUZUR' diyecek.
Dolaşacak KUR'AN'ın müjdesi dilden dile
İnsanlar istisnasız 'GERÇEK BUDUR' diyecek.
Ülkeler ve kıtalar koşacak bu hak dine
'İSLÂMİYET MÜHRÜNÜ BANA DA VUR' diyecek.
Her takvim altun harfle yazacak sinesine
'VAKTİ NAMAZ” diyecek, ”VAKTİ SAHUR' diyecek.
Sevgi, kardeşlik hissi çıkacak zirvesine
Kâinat 'HİÇ DİNMESE AH BU YAĞMUR' diyecek.
Ve herkes Lâilâhe İllallah zikri ile
'MUHAMMED RASULULLAH-ŞÜPHE YOKTUR' diyecek.
Neyin Eksilir?
Belin kırılacak eğilme yazık!
Şöyle dik durursan neyin eksilir?
İnkâr tarlasına çakılan kazık
Takvada erirsen neyin eksilir?
Gecikme, sen senden kaçıver biraz
Doğru ne, yalan ne seçiver biraz
Yumma gözlerini, açıver biraz
Gerçeği görürsen neyin eksilir
Putperesttin, ya ki puttun ne oldu
Farz et ki dünyayı yuttun ne oldu
Gaddarlara alkış tuttun ne oldu
Mağduru korursan neyin eksilir?
Çok dolaştın gel-git bölgelerinde
Gözükmedin tevhit bölgelerinde
Hep kurudun ifrit gölgelerinde
Işıkta kurusan neyin eksilir?
Değildir bu zaman ricat zamanı
Eğlenme, kaçıyor necat zamanı
Vermen gerekeni hacet zamanı
Talibe verirsen neyin eksilir?
Muhalif rüzgârlar savurur taş, kum
Dalma rehavete değişir durum
Kestirme yollarda çoktur uçurum
Düz yolda yürürsen neyin eksilir?
Değmedi eline gül desteleri
Çıkmadı ağzından aşk besteleri
Benliğe saplanmış keresteleri
Birliğe sürürsen neyin eksilir?
Olacağı Bu! .(Gerdanlık)
Yoksa Allah korkusu, hükümransa çağdaşlık
Çekirgeyle zürafa takaslanır yukarda.
Kişinin liflerine sinmiş ise yobazlık
Hak, hukuk ve insanlık makaslanır yukarda.
Rapor
Nere bassan bataklığa batarsın,
Fikir dinsiz, merak deli, dünya cılk.
Bozulmuş insanlar, Allah kurtarsın,
Mide dinsiz, yürek deli, kafa cılk.
Kart öküzler bağlanalı batıya,
Cıvıklık bulaştı, birçok katıya.
Ne temele güven, ne de çatıya.
Duvar dinsiz, direk deli, oda cılk.
İmanda nasipsiz, dinde fakirler..
Akşam köşesinde küfür okurlar.
Zaman tezgâh olmuş, günah dokurlar!
Usta dinsiz, çırak deli, kalfa cılk.
At huysuz çıkarsa binilmez gardaş
Denecek çok söz var, denilmez gardaş
Açlıktan ölsekte yenilmez gardaş
Hoşaf dinsiz, börek deli, çorba cılk.
Çektiğimiz çile hesaba gelmez
Ay geçer, yıl geçer, yüzümüz gülmez
Toprakta bereket olurmu? . Olmaz!
Kazma dinsiz, kürek deli, çapa cılk.
Kovuldu ülkeden ar, namus, haya.
Asrîleştik göya, uyduk modaya.
Beden açık, yüzde yedi kat boya..
Surat dinsiz, tarak deli, ayna cılk.
Reçete
Ey yüksek sosyeteye mensup modacı hanım,
Eğlence zümresinin başının tacı hanım,
Bu metod ki, sizlerin müsbet ilâcı hanım:
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Yerindedir tahsilin, güzelliğin şahane.
Varsa Türk'ten tâlibin, bul çeşitli bahane.
Bir ecnebî hovarda yakalarsan daha ne? ...
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Flörtünün sayısı; en az on beş olmalı...
Kimisi hâlis züppe, kimisi keş olmalı...
Altın kolyen, kürk manton, taksin beleş olmalı.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
İç votkayı, şarabı; sokaklarda nâra at.
Medeniyet sizlerle yükselmektedir kat kat(!)
Çeşni ruha gıdadır, her gün bir yatakta yat...
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Hiç durma twist öğren, her gün bir baloya git;
Tırnağını, yüzünü, dudağını boya git.
Sun'î peyke vâris ol, conilerle aya git.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Bazen düz pantalon giy, traş ettir enseni.
Bin dolaş bisiklete, göster şöyle sen seni.
Kabahat ailende.. anlıyorum ben seni.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Artist ol, filim çevir; ismine yıldız derler...
Bin kez kürtaj yaptırsan gene sana kız derler!
Çıplak resim çektirsen, ne şahane poz derler.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Mayoyla endam göster, git jürinin önünde..
Mahremini teşhir et her birinin önünde..
Seçil bir kıraliçe imtihanın sonunda.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Hayır, inanma kızım! Bunlar hep istihzadır.
Namus, insanlar için en mukaddes meyvadır.
Gençlikte hissiyatın belki seni aldatır.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Haddinden çok açılmak soysuzun modasıdır.
Türk oğluna anne ol, iftihar et onunla;
Elin soysuz züppesi bağdaşamaz seninle;
Bu yurdun kızı isen şu sözü iyi dinle:
'Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Yapacağın düşüklük bize yüz karasıdır.'
Sıra Size De Geliyor
Yürüdü cehenneme baş katil Miloşeviç
Gitmeli arkasından Radovan denilen piç
Temennimdir her saat şu yalancı dünyada
Hesap vermeyen kimse kalmasın kalmasın hiç..
TAVIR
Deseler ki: “İslâm’ın pınarından içmek suç”
O suçu kabullenir, içerim avuç avuç.
TEBLİĞ
Ya İslam'da erirsin
Yan inkarda çürürsün
Yol mezarda bitmiyor
Girdiğinde görürsün.
UNUTMA BACIM
Türksün, Müslümansın; dahası var mı?
Unutma bunları aman ha bacım.
Senin ak yüzünden ak olmamalı
Dağda kar, külekte ayran ha bacım.
Bir kocan olmalı, bir evin senin;
Artsın, eksilmesin şerefin senin;
Barışta annelik görevin senin,
Savaşta silâha davran ha bacım.
Hak yolun yolcusu kalmaz arkada;
Gücünü, gönlünü ülküye ada.
Yaşamak ne kadar hakkımızsa da,
Canımız Türklüğe kurban ha bacım.
Donsuz “yıldız”ları edinme örnek,
Kırk sandığa sığmaz bir kirli gömlek.
“Namus için” diyor en kutsal ölmek;
Ceddinin yazdığı ferman ha bacım.
Eskiyi, yeniyi bırak bir yana;
Her şeyin iyisin, doğrusun ara.
Uyma köksüzlere, olma maskara;
Aman ha, aman ha, aman ha bacım.
UNUTTUK
Alp-Eren Gaziler, ulu sultanlar
Eğlenceye daldık.. unuttuk sizi.
Bin yıldır toprakta uyuyan canlar
Televizyon aldık.. unuttuk sizi.
Ey Hazreti Ahmed Yesevî Hoca!
Dedem Korkut adlı mübarek koca,
Zemzemi lağıma eyledik boca
Avrupalı olduk.. unuttuk sizi.
Çağrı bey, Alparslan, cümle erenler
Cennet bahçesinde çiçek derenler
Allah rızasına gönül verenler
Arasat'ta kaldık.. unuttuk sizi.
Mevlâna çalgıda oyunda gitti
Hacı Bektaş cemde, ayinde gitti
Yunus her derenin suyunda gitti
Partilere dolduk.. unuttuk sizi.
Ak Şemsettin ak sevginin dışında
Şanlı Fatih gök sevginin dışında
Bizim sevgi Hak sevginin dışında
Küfrü nimet bildik.. unuttuk sizi.
Lâkabı muhteşem, adı Süleyman,
Yavuz Sultan Selim, ender kahraman
Affet, ulu hakan Abdülhamit Han
Memleketi böldük.. unuttuk sizi.
Tarihe taht kurup oturan canlar
Âleme adalet götüren canlar
Üç kıt'ayı dize getiren canlar
Prensleri bulduk.. unuttuk sizi.
UYAN TÜRKİYE! .
Bu bir cinnet krizi, gerçekler yolunuyor
Gönül parkımızdaki çiçekler yolunuyor
Kuzular yolunuyor, ördekler yolunuyor
Kazlar tüyünü döktü, uyan artık Türkiye! .
Iğdır’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Üç siyasi tecavüz üç ortağın niyeti
Yapılan her yanlışta millet öder diyeti
Koru hukukumuzu, koru cumhuriyeti
Şerefimiz diz çöktü, uyan artık Türkiye! .
Rize’de şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Namaslu can derdinde, soyguncu mavi turda
Sosyete pazarında bütün eller uçkurda
Yabancı müfettişler ne halt ediyor burda? .
Yeter, uyanma vakti, uyan artık Türkiye! .
Ağrı’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Kimse senin adına borç alıp ruh satmasın
İşsiz, bunalmış gençler aklını oynatmasın
Çifte pasaportlular memleketi satmasın
Her zillet seni yaktı, uyan artık Türkiye! .
Sinop’ta şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Aldanma yalancının yalanına bir daha
Sarılma denenmişin yılanına bir daha
Yol verme haydutların talanına bir daha
Bayrağın boyun büktü, uyan artık Türkiye! .
İzmit’te şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Dünümüz yağmalandı, yarınlar ipotekli
Sevip büyüttüğümüz torunlar ipotekli
Elif’ler, Alparslan’lar, Harun’lar ipotekli
Kokla bak tuzlar koktu, uyan artık Türkiye! .
Muğla’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Avrupa sevdalısı âşıktan hayır gelmez
Ayının elindeki kaşıktan hayır gelmez
Teslim tünelindeki ışıktan hayır gelmez
Uyurken yılan soktu, uyan artık Türkiye! .
Mersin’de şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Kartel medya narkozu uyuşturmasın sizi
Hoyrat örselemesin, buruşturmasın sizi
Sistem birbirinizle vuruşturmasın sizi
Gök gürler-şimşek çaktı, uyan artık Türkiye! .
Hatay’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Sütü bozuk olmayan çok sever milletini
Hiç emdirmez kanını ve yedirmez etini
Kaybetmez inancını, çiğnetmez iffetini
Uykun pek fazla çekti, uyan artık Türkiye! .
Urfa’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Utansın paramızı pul yapan büyükbaşlar
Kesmesin yolumuzu küp başlar, kayık başlar
Bu sözlerim sizedir hür başlar, ayık başlar
Ahlar semaya çıktı, uyan artık Türkiye! .
Sivas’ta şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Doktor bizden olmalı, ilaç bizden olmalı
Başımıza giyecek her taç bizden olmalı
Ufuk bizden olmalı, miraç bizden olmalı
Dağlara sisler çöktü, uyan artık Türkiye! .
Konya’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Gel ki görkemli birlik birlikte gerçekleşsin
Gel ki Anadolu’da huzur rüzgârı essin
Gel ki leş kargaları korksun, sesini kessin
Mazlum canından bıktı, uyan artık Türkiye! .
Her yerde şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Abdurrahim Karakoç