Hak Er Taburu - Abdullah Cevdet
  Ana Sayfa
  11 Eylülde Ne Oldu?
  Büyük Ortadoğu Projesi
  Dezenformasyon - Bilgi Bozma
  Dinlemenin Boyutları
  Gerçek ve Sahte
  Haber Dosyaları
  İhtilal Hastalığı
  Karikatürler
  Kavga Şiirleri
  Kitap Gibi
  Masonluk
  Milli ve manevi değerlerimiz
  Pardus
  PKK Gerçeği
  Siyonizm
  Vatansever Subaylara Masonik Takip
  Cumhuriyet, Cumhuriyet'i Bombalar
  Link Listesi
  Ziyaretçi defteri
  Gülen Kimin Adamı
  Din Düşmanı Sanatçılar
  => Munis Tekinalp
  => Abdullah Cevdet
  => Tevfik Fikret
  => Osman Hamdi Mihrab-Yaradılış
  => Mahmud Esad Bozkurt
  => Halide Edip Adıvar
  => CUMHURİYETİ MASONLAR KURDU
  => Din Düşmanı CHP
  => Falih Rıfkı Atay
  => Kemalettin Kamu
  => Faruk Nafiz Çamlıbel
  => Yusuf Ziya Ortaç
  => Vasfi Mahir Kocatürk
  => Celal Sahir Erozan
  => Ali Canip Yöntem
  => Halit Ziya Uşaklıgil
  => Ziya Gökalp
  Kaka, Ayyaş, Kara Fatma ...
  TARÎKATLER KAPATILSIN


Allah'ın düşmanı Cevdet... Abdullah Cevdet'i tanıyalım.

Allah'ın düşmanı Cevdet... Abdullah Cevdet'i tanıyalım..

CENAZE NAMAZINI KİMSE KILMAMIŞTI, BİR ABDULLAH CEVDET HİKAYESİ…

Ayasofya Camiinde camiden çıkan cemaatin bir kısmı musalla taşındaki tabutun önünde toplanmıştı. Herkes bir şey
söylüyordu. Çoğunun ağzından çıkan cümle şuydu:”Götürün şu Allah düşmanını buradan!”

Hiç kimse cenaze namazını kılmak üzere safa geçmiyordu. “ Bu adam hayatında İslam dinine tecavüz etti. Hazreti peygambere hakaret etti. Bu sebeple, bir çok gencin ruhi ve imani buhranına, hatta bir kısmının intiharına vesile oldu. Böyle bir kimsenin namazı kılınmaz!” diyorlardı.

Dr. Abdullah Cevdet hayatta iken, İslamiyetin aleyhinde bulunmuştu. Yazılarında devamlı olarak İslami değerlere hücum etmişti. En büyük hedefinin, “halk arasında dinin nüfuzunu(etkisini) kırmak” olduğunu söylüyordu. Bu bakımdan ahali kendisine “Adüvüllah Cevdet- Allah’ın düşmanı Cevdet) ismini takmıştı.

Abdullah Cevdet’in yazdıklarını halk nefretle karşılamaktaydı. İslam düşmanlığı yapan gazetelerin batıp gitmesi gibi Abdullah Cevdet’te halk nazarında yok sayılmaktaydı.

Öldüğünde de yanında hiç kimse bulunmamaktaydı. Şimdi de cenaze namazını hiç kimse kılmak istemiyordu.

İmamlar da cenaze namazını kıldırmak istemiyorlardı. Ayasofya’daki tartışma giderek şiddetleniyordu. Abdullah Cevdet’in yakınları cenaze namazının kılınmasını, cemaat ise kılınmamasını istiyorlardı.

Abdullah Cevdet’in yakınları vakit namazını kılmamışlardı. Cenaze namazına da katılmayacaklardı. Fakat cemaatin cenaze namazı kılmasında ısrar ediyorlardı.

Tartışmanın daha fazla uzamasını istemeyen bir vatandaş bağırmıştı;”Bu adam İslam düşmanıydı, dinsizdi, namazı kılınamaz!”

Bu tartışmalardan sonra Abdullah Cevdet’in ölüsünü alan yakınları cenazeyi koyacak araba bulamazlar. Sağa sola koşuşurlar, fakat yok… Cenazeyi koyacak bir araba yoktur. Ne gariptir ki; o gün İslam cenaze arabaları meşguldür. Neticede, Fener Rum Patrikhanesine telefon edilerek cenaze arabası istenir.

Abdullah Cevdet’in cenazesi haç işaretli cenaze arabasına konularak götürülür.

Cenazenin yanında sadece birkaç yakını bulunmaktadır…

(Meşhurların Son Anları- Burhan Bozgeyik, sayfa:310 -311)

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol